Küçükçekmece Kızılay Şubesi'nde Yönetim Krizi: Koltuk Sevdası Kızılay'a Zarar Veriyor

Yerel seçim sürecinde belediye başkanlığına aday adayı olan eski başkan Hüseyin İpek’in yerine Selahattin Yeniyol’un atanması, ancak genel merkez tarafından bu atamanın kabul edilmemesi üzerine şubede derin bir kriz patlak verdi. Yönetim kurulu, kendi içinde aldığı kararla Hayrettin Cantürk’ü başkan adayı olarak önerdi ve genel merkezin onayıyla Cantürk başkanlık görevine başladı.

Kızılay’da Gruplaşmalar Şubeyi Sarsıyor.

Ancak yeni başkan Hayrettin Cantürk göreve başlamadan önce, şube içinde oluşan gruplaşmalar ve kişisel menfaatlerin ön plana çıkması, Kızılay Küçükçekmece Şubesi’nin imajını zedeledi. Hüseyin İpek’in belediye başkan adayı gösterilmemesi sonrası onunla hareket eden bir grup, yönetim kurulunda etkin roller üstlenmeye devam etti. Bu grup, mevcut başkanı dışlayarak kendi toplantılarını organize etmekle ve kurumun birliğini zedelemekle suçlanıyor.

Ticari Amaçlar Kızılay İlkelerine Aykırı.

Söz konusu gruplaşmanın, Kızılay’ın etkinlik ve toplantılarını kendi ticari çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullanmaya çalıştığı iddia ediliyor. Yönetim kurulundaki bir üyenin dershanelerinde yapılan toplantılar, Kızılay’ın adını kullanarak ticari reklam yapılması yönündeki eleştirileri artırdı. Bu durum, sadece Kızılay’ın imajını değil, aynı zamanda halkın kuruma olan güvenini de olumsuz etkiliyor.

Kızılay’da Kan Kaybı.

Eski başkan Rafet Orhan döneminde Türkiye çapında örnek gösterilen ve büyük başarılar elde eden Küçükçekmece Şubesi, bugün kişisel menfaatlerin gölgesinde mücadele ediyor. Sosyal medyada sıkça dile getirilen “Küçükçekmece Kızılay Başkanı kimdir?” sorusu, şubenin mevcut durumuna yönelik kamuoyu nezdindeki kafa karışıklığını ortaya koyuyor. Başkan Hayrettin Cantürk’ün göreve gelir gelmez çalışmalara başlamasına rağmen, iç çekişmelerin kuruma zarar verdiği aşikâr.

Koltuk Sevdası ve Kızılay’a İhanet.

Yerel seçimlerde istedikleri pozisyonları elde edemeyen bazı şahısların, Kızılay’ı kendi çıkarlarına alet etmeye çalıştığı belirtiliyor. Koltuk sevdasıyla hareket eden bu kişiler, yalnızca Kızılay’a değil, aynı zamanda Küçükçekmece halkına da ihanet etmekle suçlanıyor. Halkın güvenini yeniden kazanmak ve Kızılay’ı eski gücüne kavuşturmak için, kişisel çıkarların kuruma zarar vermesine izin verilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

Türk Kızılayı’nın temel amacı olan yardımlaşma ve dayanışma ruhunun yeniden tesis edilmesi için şubede acil bir birlik ve beraberlik anlayışına ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.