Depremin Yıkıcı Etkileri ve Çatlakların Gelişimi
2019 depreminde ilk kez çatlamalar gözlemlenen tevfik bey mahallesi Şehit Binbaşı Bedir Karabıyık İlkokulu’nun istinad duvarları, geçtiğimiz günlerde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki Silivri depreminde adeta yarıtlara dönüştü. Uzmanlar, depremin getirdiği sarsıntıların önceden oluşmuş zayıf noktaları daha da belirgin hale getirdiğini ifade ederken, duvarın yıkım eşiğine geldiğini belirtiyor.Depremin etkisiyle oluşan çatlakların yoğunluğu, duvarın yapısal bütünlüğünü tehlikeye sokarken, vatandaşlar ve veliler "çocukların canı her şeyden önemli" diyerek endişelerini dile getirdi. Deprem anında oluşan hasarın boyutu, sarsıntıların sadece yüzeysel kalmadığının ve ciddi sonuçlar doğurabileceğinin altını çiziyor

Velilerden Gelen Eleştiriler ve Endişeler
Okulun yönetimi tarafından alınan geçici önlemler, özellikle demir kapı ile sınırlı tutulurken, öğrencilerin oyun oynamak için duvara çok yakın bölgeleri tercih etmesi, alanın riskini artırıyor. Veliler, duvarın yıkılması ihtimali karşısında büyük bir korku yaşarken, “Bir kişi bile zarar görmesin diye gerekli adımların eksiksiz atılmasını beklerken, bu durum çocuklarımızın hayatını tehlikeye atıyor” şeklinde görüşlerini paylaştı.Bir veli, “Çocuklarımın her gün bu duvarın yanında oyun oynadığını görmek, içimi parçalıyor. Riskin farkında olmamıza rağmen, alınan önlemler yetersiz. İkinci bir depremde çocuklarımızın korunması mümkün mü, bilinmez” diyerek kaygılarını dile getirdi. Bu endişeler, özellikle bölgedeki diğer eski yapıların da benzer riskler altında olduğu yönündeki uyarıları destekler nitelikte.
Yapısal Güvenlik ve Geleceğe Yönelik Çözüm Önerileri
Yetkililer, depremin ardından acil olarak yapı güvenliği değerlendirmelerinin yapıldığını ve riskli yapıların onarımına yönelik çalışmaların planlandığını belirtiyor. Ancak, duvarın önüne ek bir set yapılması yönündeki vaatlerin sözde kalması, vatandaşlarda güvensizliğe yol açtı. Konu, ilk deprem sonrası yapılan incelemelerle birlikte yeniden gündeme gelirken, “sadece lafta kalanın ötesine geçilmeli, çocuklarımızın güvenliği için somut adımlar atılmalı” şeklindeki çağrılar artış gösteriyor.Uzman mühendisler, bu tür durumlarda yapılan geçici müdahalelerin uzun vadeli riskleri azaltmada yetersiz kalabileceğini vurgularken, kalıcı ve kapsamlı restorasyon çalışmalarının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bölgedeki diğer okulların da benzer risk altında olabileceği belirtildiğinden, il genelinde bir denetim sürecine gidilmesi kaçınılmaz görünüyor.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Açıklama ve Son Gelişmeler
Velilerin yoğun şikayetleri sonrasında İl Milli Eğitim Müdürlüğü, durumu yakından takip ettiklerini ve en kısa sürede riskli yapıların onarılacağına dair açıklamalarda bulundu. Müdürlüğün yetkilileri, “Öğrencilerimizin güvenliği bizim için her şeyden önce gelir. Mevcut çatlakların acilen giderilmesi için çalışmalara başladık, ilgili tüm birimler konunun takibindedir” diyerek, alınacak önlemlerin uygulanacağına dair güvence verdi.Yapılacak onarım çalışmalarının ne zaman tamamlanacağı henüz netlik kazanmamışken, vatandaşlar ve veliler yetkililerden somut adımlar beklediğini yineledi. Öte yandan, okul yönetiminin kısa vadeli tedbirlerinin yanı sıra, acil rehabilitasyon çalışmalarının başlatılması yönünde toplumun sesine kulak verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Çocuklarımızın Güvenliği Önceliğimiz Olsun
Küçükçekmece’deki bu olay, depremin sadece yer sarsıntısı yaratmadığını, aynı zamanda toplumun en hassas kesimlerini – çocuklarımızı – nasıl dolaylı yollardan etkilediğini gözler önüne seriyor. İstinad duvarlarındaki çatlaklar, sadece maddi bir hasar örneği değil; aynı zamanda bir alarm zili olarak, acil güvenlik ve yapı denetimlerinin ne denli önemli olduğunu bizlere hatırlatıyor.Veliler, yaşanan bu üzücü gelişmenin ardından bir daha benzer risklerle karşılaşılmaması için, yetkililerin ve ilgili kurumların gerekli tüm adımları atarak, çocuklarımızın ve eğitim alanındaki tüm bireylerin can güvenliğini sağlamaları gerektiğini düşünüyor. Dönemsel çalışmaların ardından, umulur ki kalıcı ve güvenilir çözümlerle bu tür tehlikeler ortadan kaldırılır, ve gelecekte çocuklarımızın güvenli bir ortamda eğitim görmeleri mümkün olur.