• İletişim
  • Çerez Politikası
Anasayfa
  • Ara
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Sağlık
  • Politika
  • AİLE ve YAŞAM
  • Kültür-Sanat
  • Spor
  • Eğitim
  • Magazin Asayiş Çevre
  • Ara
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. EPİLEPSİ VE YAŞAM DERNEĞİ ENGELİMİZ ENGELİNİZ OLMASIN
Gündem
Yayınlanma: 16 Mayıs 2025 - 23:19

EPİLEPSİ VE YAŞAM DERNEĞİ ENGELİMİZ ENGELİNİZ OLMASIN

Gündem
16 Mayıs 2025 - 23:19
7 dk okunma süresi
Dinle
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
EPİLEPSİ VE YAŞAM DERNEĞİ ENGELİMİZ ENGELİNİZ OLMASIN
ENGELİMİZ ENGELİNİZ OLMASIN

Engelliler haftasında olduğumuz bu dönemde, engelliler, engeller, engellileri engelleyenler ile ilgili sorunları ve önerileri belirtelim istedik.

Hiç kimse istemez ki; engelli doğsun, yaşamında bir engel yaratacak durumla karşılaşsın… Her ebeveyn, sağlıklı, aktif, başarılı olan bir çocuğu olmasını düşünerek; dünyaya bir bebek getirir ama ne yazık ki; herkes sağlıklı doğmuyor… Bazı çocuklar, genetik, hamilelik döneminde, bazıları hayata geldikten sonra ateşlenme, kaza durumları, kronik rahatsızlık gibi durumlarla, bir engelle karşılaşıp; hayatı boyunca, o engelle nasıl yaşayacağını öğrenerek; yaşamını idame ettirirler. Bazıları tamamen bakıma muhtaç olup; kendi hayatını ebeveyninin desteği ile idame ettirirken, diğer grup ise, kazaların, yaşlanmanın etkisi ile oluşan rahatsızlıkla, kullandıkları ilaçların yan etkileriyle, olumsuz çalışma şartlarıyla, geçirdiği rahatsızlığın verdiği etkiyle oluşan engellerle, hayat kalitemizde düşüşler yaşatıyor. Yaşın getirdiği sorunlardan da engelimiz oluşabilir. Hiçbir aile yoktur ki; herhangi bir rahatsızlık, engel gibi sorunlarla karşılaşmasın! Burada nirengi noktası; karşılaştığın engel mi; sen mi güçlüsün!

Herkese göre, kendi yaşadığı sorun, en büyük sorundur. Bazen durumu bizden çok daha kötü olanları görürüz ve halimize şükrederiz ama bu birkaç dakika sürer ve tekrar sübjektif değerlendirmeye devam ederek; kendi sorunlarımızla başbaşa kalırız… Hatta bazılarımız, bir gün iyileşir ve daha önce yaşadığı sorunu bile unutup; aynı sorunu yaşayan kişilerin hislerine bile ortak olamayabilir! İlk önce tarafsız ve empati ile yaklaşmanın öğrenilmesi lazım. Bence, okullarda sosyopsikoloji konusunu ele alan bir ders olmalı! Ne dersiniz? Böylece bireysel düşünceden, toplumsal düşünceye bir basamak atlanmış olur… Kişilerin birbirini daha iyi anladığı, daha iyi hissettiği anda, zaten mutluluk, sevgi olur. Mutluluk ve sevginin olduğu yerde ise, müreffeh yaşam olur. 

Herhangi bir engellinden dolayı hayata küsenleri de; %90 engelli olup; %10 engelsiz durumunu görerek, birşeyler ortaya çıkaranları da biliriz… Örnek verilmesi gerekirse, İngiliz fizikçi Stephan Hawking’i dünya tanır… 21 yaşında ALS hastası olup; tekerlekli sandalyeye bağlı, tek kolu ve başından başka uzuvlarını kullanamayan ama Einstein’den sonraki 2. fizikçisi olması, bunun güzel bir örneği…. Yani engelin engelleyemediği; engel tanımayan, birçok engelliye idol olabilecek bir engelli! 

Tüm engelliler olarak nasıl bir yol isleyebiliriz derseniz:
En büyük fark ‘YAPACAĞIM, YAPABİLİRİM’ diyebilen kişilerden birisi olunmalı!
Ailelerin psikolojk destek veren kişiler olduğunu unutmayalım!     
İradenin, engelden daha güçlü olduğunu anımsayalım!
Bulunduğumuz toplumda, mahalle baskısının etkisini, sivil toplum gücüyle püskürtmeyi, STK’lara katılarak öğrenelim!

Toplum; özellikle kamu olarak epilepsililer hangi noktalara dikkat edilmeli derseniz:
İşsizlikte 1. sıradayız. 
Ne engelli; ne de engelsiz konumundayız!
Epilepsiliye bir hastane engel derecesi için %25 derken, diğeri %45 engelli demesiyle, hastanelere karşı güvensizlik yaşıyoruz!
950.000 kişi için bakanlıktan 15 dakika randevu verilmemesi, bize verilen değeri sizce nasıl ifade ediyor?
Daha önce seçim, korona, deprem nedenleri öne sürülürken, bugün herhangi bir neden kalmamışken bakanlıklardan, belediyelerden randevu verilmiyorsa, bunun adına birçok epilepsili ‘bize karşı ilgisizler’ fikrinde birleşiyor!
Dünya genelinde uygulanan literatürde, gelişmiş ülkelerde yaşanan şartların mı uygulanması daha doğru; 3. dünya ülkelerin uygulamasının devam edilmesi, hâlâ Ortaçağdaki gibi epilepsililerden çekinilmesi mi? 
Gelişmiş ülkelerde epilepsililer rahatlıkla istihdam edilirken, bugün hâlâ Türkiye’de Ortaçağ sorunun yaşamasının nedeni, medya, kamu desteğinden yoksun olduğumuzdan kaynaklandığı anlaşılmamakta mı?
Hâlâ epilepsililer için, cin çarpması, bulaşıcı hastalık, anne olamaz gibi saçma sapan fikirler ortaya sunuluyorsa; sesin duyulmaması hangimizin eksikliği?
İstihdam konusuna baktığımızda, işsizlikte 1. sırayı alan ve 2. sırada bulunan engellinin 3 katı farkla işsizliği yaşayan epilepsililer olarak, ‘1 kereye mahsus, kamu istihdamı için %2 gibi bir kontenjan belirleyin. Senelerce yapılanların bir nebze de olsa açığı kapanır. Biz de konuyu İŞKUR’a götürdük ve ‘hangi iş kollarında çalışabileceklerini belirleyelim’ dedik. 4 sene bekledik, bu ay görüşme yapıldı. Bakan, bakan yardımcısı ve İŞKUR engelliler başkanı ile görüştük. Bakalım hassasiyetleri ne derecede göreceğiz…
Ülkemizin tamamını kapsayan tek epilepsi hasta derneği olarak görev yaptığımızı belirttik. Her engelli grubunun şubelerine yer gösterilirken, hiçbir belediye bize genel merkez için yer gösterilmedi. Sosyal belediyecilik için doğru bir davranış mı?  
Dünya Epilepsi Derneği’ndeki ülkelerin aldıkları destekleri görünce, şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz! Hatta Müslüman ülkeler grubunda Fas’ın aldığı desteklerini görüyor; Müslüman ülkelerin faaliyetlerinin %49’unu elde ettiğini gözlemliyoruz. Peki hiç Türkiye’yi de yükseltmek, bayrağı yukarı taşımak için, bizim tek başımıza olmamızın doğru olmayacağını, eksik olacağını göremiyor muyuz?
Balkan ülkeleri toplantısında her ülkenin Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı tarafından, diğer tarafta ise birçok sağlık kurumu tarafından desteklenirken, tek desteklenmeyen kurumu olduğumuzu görmemiz bizi derinden etkiliyor! Sizi hiç mi etkilemiyor?
Epilepsi ve kalp krizinde ilk yardım hayat kurtarır ama kalp krizinde ilk yardımın önemi bilinirken, epilepside ilk yardım hâlâ bilinmiyorsa, bunu eksikliği nerede aramak gerekir?
Epilepside ilk yardım için 40 saniyelik kamu spotu için hiçbir yerden film çekimi desteği bulamıyorsak; iş insanlarımızın, ne derece sosyal sorumluluk sahibi olduklarını tekrar düşünmemiz gerekmez mi?
Sağlık Bakanlığı’nın yayınına göre ‘bugüne kadar yeterince desteklenmeyen epilepsililerin desteklenmesine karar verildiği’ kararını içeren, Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı protokolden sonra, kararının diğer kurumlar tarafından uygulanması gerekmez mi?
Sadece Mesut Yılmaz gibi tanınmış kişilerin çocukları epilepsiden ölünce mi; medyanın aklına epilepsililer gelmeli? Medya için diğer epilepsililerin değeri yok mu?  
Değer birçok hastalıkların farklı tarihlerde haber yapılmasını, Dünya Epilepsi Gününde bile, yani 365 günde 1 gün bile haber yapmaya yeltenmeye ulusal basın, gerçekten ulusal kelimesini epilepsililer açısından hak ediyor mu? 
İşe başvururken epilepsili olduğunu söylerse işe giremeyen, söylemezse nöbet geldiği anda tazminatsız işten çıkarılan epilepsililer, çalışmadan, para kazanmadan açlıktan mı ölmeli?
Acaba ‘diğer engelli grupları gibi sesimiz duyulmadığı için mi basın bizimle hiç ilgilenmiyor’, diye düşünmeden geçemiyoruz!
7,5 yıl ilk yardım videosu hazırlayarak hayat kurtaralım diye uğraştık. Ne Sağlık Bakanlığı, ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri, ne de İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum Genel Müdürlüğü destek vermedi. Ne zaman Cumhurbaşkanına sunduk, o gün onaylandı ve TRT ile çekildi. Önemli her konu hayat geçsin diye mutlaka Cumhurbaşkanına mı gitmeli? 
UĞRAŞA UĞRAŞA ÇEKTİRİLEN, RTÜK TARAFINDAN ONAYLANAN KAMU SPOTU, NEDEN HALA ULUSAL KANAL OLDUĞUNU İDDİA EDEN KANALLARDA YAYINLANMIYOR?
Birçok medya önemli değil, izlenen konuları haber yapıyor; yapar da… Ne de olsa ticari amaçlı. Sosyal amaçlı oldukların ne yazık ki artık düşünemiyoruz! Peki TRT için ne demeli? TRT’den bizim sesimiz olmasını istememiz anormal bir talep mi? Senede 1 kere bizim sesimiz olamaz mı?
Aynı soruyu iş insanları içinde düşünüp; birçok engelliden daha kalabalık olmamıza rağmen ilgilenmiyorlar acaba reyting mi arıyorlar diye düşünmeye başladığımızı itiraf etmeliyiz…

Biz sorunlarımızı 52 haftada 1 hafta dile getirebiliyoruz. Biz sorunları ilettik… 
Sadece makaleye sadece bakacaklar mı, yoksa baktıklarını görecekler ve önemseyecekler mi?
Sesimizi duyacaklar mı; yoksa bizi dinleyecekler mi?
Engellilerin haricinde, kamu, özel sektör ve basına gönderdiğimiz bu yazıyı bakalım kim ne kadar dikkate alacak!
Biz engelimiz ile yaşarız. Yeter ki siz sizin engeliniz engelimiz olmasın!

Engelli haftasında, yani 52 haftada 1 hafta bizi görmeniz, duymanız, empati yapmanız dileğiyle… Sevgiler

Ebru ÖZTÜRK

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x
Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Küçükçekmece Ülkü Ocakları’ndan Öğrencilere Sürprizli Karne Hediyesi
Küçükçekmece Ülkü Ocakları’ndan Öğrencilere Sürprizli Karne...
Genç Kızılay Başkanı'ndan Küçükçekmece Mesajı:
Genç Kızılay Başkanı'ndan Küçükçekmece Mesajı: "Bu Şube, Türkiye'ye...
Küçükçekmece Belediyesi sivrisineklere karşı alarmda
Küçükçekmece Belediyesi sivrisineklere karşı alarmda
Küçükçekmece Kızılay’dan Bayram Öncesi Anlamlı Dokunuş: Gönüllüler Ödüllendirildi
Küçükçekmece Kızılay’dan Bayram Öncesi Anlamlı Dokunuş: Gönüllüler...
İŞ İNSANI ÖMER EMİROĞLU'NUN BABASI ARSLAN EMİROĞLU HAYATA VEDA ETTİ
İŞ İNSANI ÖMER EMİROĞLU'NUN BABASI ARSLAN EMİROĞLU HAYATA VEDA...
Küçükçekmece Kızılayı Karalanmak İsteniyor: Gönüllüler Sessiz Kalmadı.
Küçükçekmece Kızılayı Karalanmak İsteniyor: Gönüllüler Sessiz...
Çok Okunan Haberler
İŞ İNSANI ÖMER EMİROĞLU'NUN BABASI ARSLAN EMİROĞLU HAYATA VEDA ETTİ
İŞ İNSANI ÖMER EMİROĞLU'NUN BABASI ARSLAN EMİROĞLU HAYATA VEDA...
Küçükçekmece Kızılayı Karalanmak İsteniyor: Gönüllüler Sessiz Kalmadı.
Küçükçekmece Kızılayı Karalanmak İsteniyor: Gönüllüler Sessiz...
Yeniden Refah Partisi'nden Küçükçekmece Kızılayı'na Tam Destek:
Yeniden Refah Partisi'nden Küçükçekmece Kızılayı'na Tam Destek:...
Küçükçekmece'de Halkın Başkanından Çok Kaymakamı Var: Mustafa Anteplioğlu Gönülleri Fethediyor
Küçükçekmece'de Halkın Başkanından Çok Kaymakamı Var: Mustafa...
Saadet Partisi Küçükçekmece İlçe Başkan Çürük'ün Mutlu Günü: Siyaset ve Toplum Aynı Sofrada Buluştu
Saadet Partisi Küçükçekmece İlçe Başkan Çürük'ün Mutlu Günü:...
Küçükçekmecespor’da Hedef Belli: Yarım Kalan İşi Tamamlamak!
Küçükçekmecespor’da Hedef Belli: Yarım Kalan İşi Tamamlamak!
AK Parti Bahçelievler Teşkilatından 18 Mahallede Gönül Seferberliği: 900 Aileye Ziyaret, Esnafa Destek, Gençlere Moral
AK Parti Bahçelievler Teşkilatından 18 Mahallede Gönül Seferberliği:...
Gençlik Sabah Namazında Hak Saflarda Buluştu.
Gençlik Sabah Namazında Hak Saflarda Buluştu.
Küçükçekmece Kızılay’dan Bayram Öncesi Anlamlı Dokunuş: Gönüllüler Ödüllendirildi
Küçükçekmece Kızılay’dan Bayram Öncesi Anlamlı Dokunuş: Gönüllüler...
Küçükçekmece'de Güvenin ve Yatırımın Adresi: Ozan Gayrimenkul
Küçükçekmece'de Güvenin ve Yatırımın Adresi: Ozan Gayrimenkul
Küçükçekmece Ülkü Ocakları’ndan Öğrencilere Sürprizli Karne Hediyesi
Küçükçekmece Ülkü Ocakları’ndan Öğrencilere Sürprizli Karne...
Küçükçekmece Spor Kulübü'nden Protokole Teşekkür Kahvaltısı
Küçükçekmece Spor Kulübü'nden Protokole Teşekkür Kahvaltısı
Eğitim-Bir-Sen ve Yetim Vakfı’ndan Lübnan’daki Filistinli Yetimler İçin Kurban Çağrısı
Eğitim-Bir-Sen ve Yetim Vakfı’ndan Lübnan’daki Filistinli Yetimler İçin Kurban Çağrısı

Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Sağlık
Politika
AİLE ve YAŞAM
Kültür-Sanat
Spor
Eğitim
Magazin
Asayiş
Çevre
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • İletişim
  • Çerez Politikası
aohbetislami chatomeglatürk sohbetcinsel sohbetdini chatsohbet sitelerimobil sohbet

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.